VE
Musa bütün İsraili çağırdı, ve onlara dedi: Ey İsrail, bugün size söylediğim
kanunlar ve hükümleri dinleyin, ta ki, onları öğrenesiniz, ve onları yapmak
için dikkat edesiniz.
2.
Allahımız RAB Horebde bizimle bir ahdetti.
3.
RAB bu ahdi atalarımızla değil, fakat bizimle etti, biz ki, bugün hepimiz
burada hayattayız.
4.
RAB dağda ateşin içinden sizinle yüz yüze söyleşip
5.
(o vakit RABBİN sözünü size bildirmek için ben RAB ile sizin aranızda
duruyordum; çünkü ateşten dolayı korkuyordunuz ve dağa çıkmadınız), dedi:
6.
Seni Mısır diyarından, esirlik evinden çıkaran Allahın Yehova ben im.
7.
Karşımda başka ilâhların olmıyacaktır.
8.
Kendin için oyma put, yukarda göklerde olanın, yahut aşağıda yerde olanın,
yahut yerin altında sularda olanın hiç suretini yapmıyacaksın;
9.
onlara iğilmiyeceksin, ve onlara ibadet etmiyeceksin; çünkü ben, senin Allahın
RAB, benden nefret edenlerden babalar günahını çocuklar üzerinde, üçüncü ve
dördüncü nesil üzerinde arıyan,
10.
ve beni seven ve emirlerimi tutanların binlercesine inayet eden kıskanç bir
Allahım.
11.
Allahın RABBİN ismini boş yere ağza almıyacaksın; çünkü RAB kendi ismini boş
yere ağza alanı suçsuz tutmıyacaktır.
12.
Sebt gününü takdis etmek için, Allahın RAB sana emrettiği gibi onu tut.
13.
Altı gün işliyeceksin ve bütün işini yapacaksın;
14.
fakat yedinci gün Allahın RABBE Sebttir; sen, ve oğlun, ve kızın, ve kölen, ve
cariyen, ve öküzün, ve eşeğin, ve hiç bir hayvanın, ve kapılarında olan garibin,
hiç bir iş yapmıyacaksınız; ta ki, kölen ve cariyen, senin gibi istirahat
etsinler.
15.
Ve Mısır diyarında köle olduğunu ve Allahın RABBİN seni oradan kudretli elle ve
uzanmış kolla çıkardığını hatırlıyacaksın; bunun için Allahın RAB Sebt gününü
tutmağı sana emretti.
16.
Allahın RABBİN sana emrettiği gibi babana ve anana hürmet et; ta ki, ömrün uzun
olsun, ve Allahın RABBİN sana vermekte olduğu toprakta sana iyilik olsun.
17.
Katletmiyeceksin.
18.
Ve zina etmiyeceksin.
19.
Ve çalmıyacaksın.
20.
Ve komşuna karşı yalan şehadet etmiyeceksin.
21.
Ve komşunun karısına göz atmıyacaksın; ve komşunun evine, tarlasına ve
kölesine, ve cariyesine, ve öküzüne, ve eşeğine, ve komşunun hiç bir şeyine
tamah etmiyeceksin.
22.
RAB bu sözleri bütün cemaatinize, dağda ateşin, bulutun, ve koyu karanlığın
içinden, büyük sesle söyledi; ve başka bir şey demedi. Ve bunları iki taş levha
üzerine yazdı, ve onları bana verdi.
23.
Ve vaki oldu ki, dağ ateşle yanarken karanlığın içinden sesi işittiğiniz zaman
sıptlarınızın bütün reisleri ve ihtiyarlarınız bana yaklaştınız;
24.
ve dediniz: İşte, Allahımız RAB bize izzetini ve büyüklüğünü gösterdi, ve onun
sesini ateşin içinden işittik; Allahın insanla söyleştiğini, ve insanın sağ
kaldığını bugün gördük.
25.
Ve şimdi niçin ölelim? çünkü bu büyük ateş bizi yiyip bitirecek; eğer Allahımız
RABBİN sesini bir daha işitirsek, o zaman öleceğiz.
26.
Çünkü ateşin içinden söyliyen, hay olan Allahın sesini bizim işittiğimiz gibi
işitip sağ kalan bütün beşerden kim var?
27.
Sen yaklaş, ve Allahımız RABBİN söyliyeceği bütün şeyleri sen dinle; ve
Allahımız RABBİN sana söyliyeceği bütün şeyleri sen bize söyle; ve dinliyip
yapacağız.
28.
Ve bana söylediğiniz zaman, RAB sözlerinizi işitti; ve RAB bana dedi: Bu kavmın
sana söylediklerini işittim; söyledikleri her şeyi iyi söylediler.
29.
Keşke onlarda öyle bir yürek olsa idi, ta ki, kendilerine ve ebediyen
oğullarına iyilik olsun diye benden korksunlar, ve daima emirlerimin hepsini
tutsunlar!
30.
Git onlara: Çadırlarınıza dönün, de.
31.
Fakat sen burada yanımda dur, ve onlara öğreteceğin bütün emirleri, ve
kanunları, ve hükümleri sana söyliyeceğim, ta ki, mülk edinmek için kendilerine
vermekte olduğum memlekette onları yapsınlar.
32.
Allahınız RABBİN size emrettiği gibi yapmağa dikkat edeceksiniz; sağa ve sola
sapmıyacaksınız.
33.
Allahınız RABBİN size emrettiği yolların hepsinde yürüyeceksiniz, ta ki, sağ
kalasınız, ve size iyilik olsun, ve mülk olarak alacağınız diyarda uzun zaman
yaşıyasınız.