ALLAHIN
RABBİN memleketlerini sana vermekte olduğu milletleri, Allahın RAB attığı
zaman, ve onların mülkünü aldığın, ve onların şehirlerinde ve evlerinde
oturduğun zaman;
2.
Allahın RABBİN mülk edinmek için sana vermekte olduğu memleketinin ortasında
kendin için üç şehir ayıracaksın.
3.
Kendin için yolu hazırlıyacaksın, ve Allahın RABBİN sana miras olarak verdiği
memleketin sınırını üçe böleceksin, ta ki, her adam öldüren oraya kaçsın.
4.
Ve sağ kalmak için oraya kaçacak adam öldüren hakkında yapılacak olan şudur:
komşusundan geçmişte nefreti olmayıp onu bilmiyerek vuran adam;
5.
meselâ, komşusu ile odun kesmek için ormana gider, ve eli ağacı kesmek için
balta ile vurur, ve demir saptan çıkıp komşusuna değer, ve ölürse; o, bu
şehirlerden birine kaçacak ve sağ kalacaktır;
6.
yoksa kan öcünü alan, yüreği kızgınken, adam öldürenin ardını kovalar, ve yol
uzun olduğu için ona yetişir, ve öldürdüğü adamdan geçmişte nefreti
olmadığından dolayı ölüme müstahak değilken onu vurur.
7.
Bunun için sana: Kendin için üç şehir ayıracaksın, diye emrediyorum.
8.
Ve Allahın RABBİ sevmek, ve daima onun yollarında yürümek üzre bugün sana
emretmekte olduğum bütün bu emri yapmak için tutarsan,
9.
eğer Allahın RAB atalarına and ettiği gibi senin sınırını genişletirse, ve
atalarına vermeği vadettiği bütün diyarı sana verirse, o zaman kendin için bu
üç şehir üzerine üç daha katacaksın;
10.
ta ki, Allahın RABBİN miras olarak sana vermekte olduğu memleketinin içinde
suçsuz kan dökülmesin, ve senin üzerine kan olmasın.
11.
Fakat bir adam komşusundan nefret eder ve pusuda onu beklerse, ve onun üzerine
kalkıp onu vurursa, ve o ölürse, ve bu şehirlerden birine kaçarsa;
12.
o zaman kendi şehrinin ihtiyarları gönderip onu oradan alacaklar, ve ölsün diye
kendisini kan öcünü alanın eline vereceklerdir.
13.
Gözün ona acımıyacaktır, fakat sana iyilik olsun diye suçsuz kanı İsrailden
kaldıracaksın.
14.
Allahın RABBİN mülk edinmek için sana vermekte olduğu diyarda alacağın mirasında,
eski zaman adamlarının koymuş oldukları komşunun sınırının yerini
değiştirmiyeceksin.
15.
Bir adama karşı, işlediği her türlü suçta, her türlü fesat, yahut suç için bir
şahit kalkmıyacak; iki şahidin sözü ile, veya üç şahidin sözü ile bir şey sabit
olacaktır.
16.
Eğer bir adama karşı kötülük hakkında şehadet etmek üzre, ona karşı yalancı bir
şahit kalkarsa,
17.
o zaman aralarında dava olan iki adam, RABBİN önünde, o günlerde olan kâhinler
ve hâkimlerin önünde duracaklar;
18.
ve hâkimler iyice araştıracaklar; ve işte, eğer şahit yalancı şahitse, ve
kardeşine karşı yalan yere şehadet etmişse;
19.
o zaman kardeşine yapmağı düşündüğü ne ise kendisine yapacaksınız; ve aranızdan
kötülüğü kaldıracaksın.
20.
Ve artakalanlar işitip korkacaklar, ve artık bir daha aranızda bunun gibi kötü
bir şey yapmıyacaklardır.
21.
Ve gözün acımıyacak; can yerine can, göz yerine göz, diş yerine diş, el yerine
el, ayak yerine ayak.