BAP 34

VE Musa Moab ovalarından, Eriha karşısında olan Nebo dağına, Pisga tepesine çıktı. Ve RAB ona diyarı, Dana kadar bütün Gileadı,
2. ve bütün Naftaliyi, ve Efraim ve Manasse diyarını, ve garp denizine kadar bütün Yahuda diyarını,
3. ve Cenubu, ve Tsoara kadar hurmalık şehri olan Eriha deresinin havzasını gösterdi.
4. Ve RAB ona dedi: İbrahime, İshaka, ve Yakuba: Senin zürriyetine vereceğim, diye and ettiğim diyar budur; ben onu gözlerinle sana gösterdim, fakat oraya geçmiyeceksin.
5. Ve RABBİN sözüne göre, RABBİN kulu Musa orada, Moab diyarında öldü.
6. Ve Moab diyarında Beyt-peor karşısındaki derede onu gömdü; fakat bugüne kadar kimse onun kabrini bilmez.
7. Ve Musa öldüğü zaman yüz yirmi yaşında idi; gözü zayıflamadı, ve kuvveti eksilmedi.
8. Ve İsrail oğulları, Moab ovasında, otuz gün Musaya ağladılar; ve Musa için yas ağlama günleri tamam oldu.
9. Ve Nun oğlu Yeşu hikmet ruhu ile dolu idi; çünkü Musa ellerini onun üzerine koymuştu; ve İsrail oğulları onu dinliyorlardı, ve RABBİN Musaya emretmiş olduğu gibi yapıyorlardı.
10. Ve RABBİN Mısır diyarında, Firavuna, ve bütün kullarına, ve bütün memleketine yapmak için Musayı gönderdiği alâmetler ve hârikalarda,
11. ve bütün İsrailin gözü önünde Musanın gösterdiği bütün kuvvetli elde,
12. ve bütün dehşette, Musa gibi RABBİN yüz yüze bildiği bir peygamber daha İsrailde çıkmadı.

BAP 33

VE Allah adamı Musanın ölümünden evel İsrail oğullarına okuduğu hayır dua şudur.
2. Ve dedi: RAB Sinadan geldi, Ve onlara Seirden doğdu, Paran dağından parladı, Ve mukaddeslerin on binleri içinden geldi; Onlar için sağında ateşli ferman vardı.
3. Gerçek, sıptları sever; Bütün mukaddesleri senin elindedir; Ve onlar senin ayağının yanında oturdular; Her biri senin sözlerinden alacaktır.
4. Yakub cemaati için miras olarak, Musa bize bir şeriat emretti.
5. Ve İsrailin bütün sıptları birlikte olarak, Kavmın başları toplandığı zaman, Yeşurunda o kıraldı.
6. Ruben yaşasın, ve ölmesin; Onun adamları sayıca az olmasın.
7. Ve Yahuda için olan budur; ve dedi: Ya RAB, Yahudanın sesini işit, Ve onu kendi kavmı içine getir. Kendisi için ellerile döğüştü; Ve hasımlarına karşı yardımcı olacaksın.
8. Ve Levi için dedi: Tummimin ile Urimin, Massada denediğin, Meriba sularında kendisile çekiştiğin takva sahibinindir;
9. O, babası hakkında, ve anası hakkında: Onu görmedim, dedi; Ve kardeşlerini tanımadı, Ve oğullarını bilmedi; Çünkü senin sözünü tuttular, Ve senin ahdini koruyorlar.
10. Senin hükümlerini Yakuba, Ve şeriatini İsraile öğretecekler; Senin önüne buhur, Ve mezbahının üzerine bütün yakılan takdimeyi koyacaklar.
11. Ya RAB, onun malını mubarek kıl, Ve ellerinin işinden razı ol; Ona karşı ayaklananların ve ondan nefret edenlerin, Bir daha kalkmasınlar diye bellerini kır.
12. Benyamin için dedi: RABBİN sevgilisi onun yanında emniyette oturacaktır; Bütün gün onu örtüyor, Ve onun omuzları arasında oturuyor.
13. Ve Yusuf için dedi: RAB tarafından onun memleketi, Göklerin değerli şeylerile, çiğle, Ve aşağıda yatan derinlikle,
14. Ve güneş mahsulünün değerli şeylerile, Ve ayların husule getirdiği değerli şeylerle,
15. Ve kadim dağların âlâ şeylerile, Ve ebedî tepelerin değerli şeylerile,
16. Ve yerin değerli şeylerile ve onun dolusu ile, Ve çalıda sakin olanın rızası ile mubarek olsun. Yusufun başı üzerine, Kardeşlerinden ayrı olanın başı üzerine bereket gelsin.
17. İlk doğan boğası, haşmet onundur; Ve onun boynuzları yaban sığırının boynuzlarıdır; Onlarla kavmları bir arada, dünyanın uçlarına süsecek; Ve onlar Efraimin onbinleridir, Ve onlar Manassenin binleridir.
18. Ve Zebulun için dedi: Ey Zebulun, sen çıkışınla, Ve ey İssakar, sen çadırlarınla sevinin.
19. Kavmları dağa çağırarak; Orada salâh kurbanlarını arzedecekler; Çünkü denizin bolluğunu, Ve kumun gizli hazinelerini emecekler.
20. Ve Gad için dedi: Gadı genişleten mubarek olsun; Dişi aslan gibi oturuyor, Kolu, ve başı da parçalar.
21. Ve kendisi için ilk kısmı seçti, Çünkü kanun koyanın payı orada saklanılmıştı; Ve kavmın başları ile geldi; RABBİN adaletini, ve onun hükümlerini, İsraille beraber icra etti.
22. Ve Dan için dedi: Dan, Başandan saldıran, Aslan yavrusudur.
23. Ve Naftali için dedi: Ey, ihsan ile tok, RABBİN bereketile dolu olan Naftali! Sen garbı ve cenubu mülk edin.
24. Ve Aşer için dedi: Aşer oğullarla mubarek olsun; Kardeşlerine makbul olsun, Ve ayağını yağa batırsın.
25. Kapı sürgülerin demir ve tunç olacak; Ve günlerin nasılsa, kuvvetin öyle olacaktır.
26. Ey Yeşurun, sana yardım için Göklere, ve azametile asümana binen Allaha benziyen yoktur.
27. Sığınacak yerin kadim olan Allahtır, Ve ebedî bazular seni taşıyor. Ve düşmanı senin önünden kovdu, Ve: Helâk et, dedi.
28. Ve buğday ve yeni şarap diyarında, Tek başına Yakubun pınarı, İsrail emniyette oturuyor; Onun gökleri de çiğ damlatıyor.
29. Ey İsrail, yardımının kalkanı, Ve azametinin kılıcı olan RAB tarafından kurtarılmış kavm, Ne mutlusun! Sana benziyen kim var? Ve düşmanların sana yaltaklanacaklar; Ve sen onların yüksek yerlerini çiğniyeceksin.

BAP 32

EY gökler kulak verin, ve söyliyeceğim; Ve ağzımın sözlerini dünya işitsin.
2. Talimim yağmur gibi damlıyacak; Sözüm düşecek, çiğ gibi, Çimen üzerine hafif yağmurlar gibi, Ve ot üzerine sağanaklar gibi.
3. Çünkü RABBİN ismini ilân edeceğim; Büyüklüğü Allahımıza verin.
4. Kayadır, onun işi tamdır; Çünkü bütün yolları haktır; Sadakat Allahıdır, ve haksızlık etmez, Sadık ve doğru olan odur.
5. Ona karşı fesat ettiler, onun oğulları değillerdir, onların ayıbıdır; Aksi ve iğri bir nesildir.
6. Ey akılsız ve hikmetsiz kavm, RABBE bunu mu ödiyorsunuz? Sana sahip olan baban o değil mi? Seni yarattı, ve seni pekiştirdi.
7. Eski günleri hatırına getir, Çok nesillerin yıllarına dikkat et; Babana sor, sana bildirecektir; İhtiyarlarına sor, sana söyliyeceklerdir.
8. Yüce Olan milletlere miraslarını böldüğü zaman, Âdem oğullarını ayırdığı zaman, İsrail oğullarının sayısına göre, Kavmların sınırlarını koydu.
9. Çünkü RABBİN payı kendi kavmıdır; Yakub onun mirasının hissesidir.
10. Onu kurak bir diyarda, Ve ıssız, uluyan çölde buldu; Onu kuşattı, onu kayırdı, Gözünün bebeği gibi onu korudu.
11. Yuvasını harekete getiren, Yavruları üzerine kanat çarpan kartal gibi, Kanatlarını yayıp onları aldı, Kanatları üzerinde onları taşıdı.
12. Tek başına RAB ona yol gösterdi, Ve kendisile beraber yabancı ilâh yoktu.
13. Yerin yükseklikleri üzerine onu bindirdi, Ve tarla mahsulünü yedi; Ve kayadan ona bal, Ve çakmak taşından yağ emzirdi.
14. Kuzuların yağı ile, İneklerin ayranını, ve koyunların sütünü, Ve buğdayın en iyisile, Başan cinsinden koçları ve tekeleri yedin, Ve üzümün kanından şarap içtin.
15. Fakat Yeşurun semirdi, ve tepti; (Sen semirdin, kalınlaştın, yağ bağladın;) O zaman kendisini yaratan Allahı bıraktı, Ve kurtuluşunun Kayasını hor gördü.
16. Yabancı ilâhlarla onu kıskandırdılar; Mekruh şeylerle onu öfkelendirdiler.
17. Allah olmıyan cinlere, Bilmedikleri ilâhlara, Atalarınızın korkmadıkları, Son zamanlarda çıkan yeni ilâhlara kurban ettiler.
18. Seni vücude getiren Kayayı hatırından çıkardın, Ve seni yaratan Allahı unuttun.
19. Ve RAB gördü, ve onlardan ikrah etti, Çünkü oğulları ile kızları onu öfkelendirdiler.
20. Ve dedi: Onlardan yüzümü saklıyacağım, Onların sonu ne olacak göreyim; Çünkü onlar çok aksi bir nesildirler, Kendilerinde sadakat olmıyan oğullardır.
21. Allah olmıyanla beni kıskandırdılar; Batıl şeylerile beni öfkelendirdiler; Ben de kavm olmıyanlarla onları kıskandıracağım; Akılsız bir milletle onları öfkelendireceğim.
22. Çünkü öfkemde bir ateş alevlendi, Ve ölüler diyarının dibine kadar yanıyor, Ve dünyayı ve onun mahsulünü yiyip bitiriyor, Ve dağların temellerini tutuşturuyor.
23. Üzerlerine kötülükler yığacağım; Oklarımı onlara karşı tüketeceğim;
24. Kıtlıktan bitecekler, ve ateşli sıcakla, Ve acı helâkla yenilip bitirilecekler; Ve toprakta sürünenlerin zehiri ile Canavarların dişlerini onlara karşı göndereceğim.
25. Hem yiğidi, hem kızı, Emzikteki çocukla, ak saçlı adamı, Dışarıdan kılıç, Ve içeriden dehşet telef edecek.
26. Hasımları yanlış anlamasınlar, Ve: Bütün bu şeyi yapan RAB değildir, Bizim elimiz üstün oldu, demesinler diye, Düşmanın öfkesinden korkmasaydım;
27. Derdim: Onları uzaklara dağıtayım, İnsanlar arasından onların hatırasını kaldırayım.
28. Çünkü onlar öğütleri olmıyan bir millettir, Ve onlarda anlayış yoktur.
29. Keşke hikmetli olsalardı, bunu anlasalardı, Kendilerinin sonunu düşünselerdi!
30. Eğer onların Kayası kendilerini satmış olmasaydı, Ve RAB onları ele vermiş olmasaydı, Nasıl bir adam bin kişiyi kovalardı, Ve iki kişi on bin kişiyi kaçırırdı?
31. Çünkü onların kayası bizim Kaya gibi değildir, Buna hüküm veren de düşmanlarımızdır.
32. Çünkü onların asması Sodom asmasından, Ve Gomorra tarlalarındandır; Onların üzümü öd üzümleridir, Salkımları acıdır;
33. Onların şarabı yılanların zehiri, Ve engereklerin öldürücü ağısıdır.
34. Bu şey benim yanımda saklı, Hazinelerim içinde mühürlenmiş değil midir?
35. Onların ayağı kaydığı zaman, Öç ve ceza benimdir; Çünkü onların musibet günü yakındır, Ve başlarına gelecek olan şeyler çabuk gelecektir.
36. Çünkü RAB kendi kavmına hükmedecektir, Ve onların gücü tükendiğini, Köle ve serbest adam kalmadığını gördüğü zaman, Kullarına acıyacaktır.
37. Ve diyecektir: Kurbanlarının yağını yiyen, Dökülen takdimelerinin şarabını içen,
38. Kendisine sığındıkları kaya, Onların ilâhları nerededir? Kalksınlar da size yardım etsinler, Üzerinize örtü olsunlar.
39. Şimdi görün ki, ben, ben oyum, Ve nezdimde ilâh yoktur; Ben öldürürüm, ve ben diriltirim; Ben yaralarım, ve ben sağaltırım; Ve benim elimden kurtaran yoktur.
40. Çünkü elimi göklere kaldırırım, Ve derim: Ebedî varlığım hakkı için,
41. Şimşek çakan kılıcımı bilersem, Ve hükmü elime alırsam, Hasımlarımdan öç alacağım, Ve benden nefret edenlere ödiyeceğim.
42. Öldürülmüş ve esir edilmiş olanların kanından, Düşmanların reislerinin başından, Oklarımı kanla sarhoş edeceğim, Ve kılıcım et yiyecek.
43. Ey milletler, onun kavmı ile beraber sevinin; Çünkü kullarının kanının öcünü alacak, Ve hasımlarına intikamla karşılık verecek, Ve memleketi için, kavmı için kefaret edecektir.
44. Ve Musa Nun oğlu Hoşea ile beraber gelip bu ilâhinin bütün sözlerini kavma işittirerek söyledi.
45. Ve Musa bütün İsraile bu sözlerin hepsini söylemeği bitirdi;
46. ve onlara dedi: Tutup yapmak üzre oğullarınıza emredeceğiniz bu şeriatin bütün sözlerine, bugün size şehadet etmekte olduğum sözlerin hepsine yürek koyun.
47. Çünkü bu sizin için boş bir şey değildir; çünkü bu hayatınızdır, ve mülk edinmek için Erdenden geçmekte olduğunuz diyarda ömrünüz bununla uzun olacaktır.
48. Ve RAB, aynı o günde, Musaya söyliyip dedi:
49. Eriha karşısında, Moab diyarında olan bu Abarim dağına, Nebo dağına çık; ve mülk olarak İsrail oğullarına vermekte olduğum Kenân diyarını gör;
50. ve kardeşin Harun Hor dağında ölüp kavmına katıldığı gibi, sen de çıkacağın dağda öl, ve kavmına katıl;
51. çünkü Tsin çölünde, Meriba-Kadeş sularında, İsrail oğulları arasında bana karşı tecavüz ettiniz; çünkü İsrail oğulları arasında beni takdis etmediniz.
52. Çünkü memleketi karşıdan göreceksin; fakat oraya, İsrail oğullarına vermekte olduğum memlekete girmiyeceksin.

BAP 31

VE Musa gitti ve bu sözleri bütün İsraile söyledi.
2. Ve onlara dedi: Bugün ben yüz yirmi yaşındayım; artık çıkmağa ve girmeğe kudretim yok; ve RAB bana: Bu Erdenden geçmiyeceksin, dedi.
3. Senin önünde geçecek olan Allahın RABDİR; bu milletleri senin önünden helâk edecek olan odur, ve onların mülkünü alacaksın, ve RABBİN söylediği gibi senin önünden geçecek olan Yeşudur.
4. Ve RAB helâk etmiş olduğu Amorîlerin kırallarına, Sihona ve Oga, ve onların diyarına yaptığı gibi bunlara da yapacak.
5. Ve RAB önünüzde onları ele verecek, ve size emrettiğim emrin hepsine göre onlara yapacaksınız.
6. Kuvvetli olun ve yürekli olun, korkmayın, ve onların yüzlerinden yılmayın; çünkü seninle beraber yürüyen Allahın RABDİR; seni boşa çıkarmaz, ve seni bırakmaz.
7. Ve Musa Yeşuu çağırdı, ve bütün İsrailin gözü önünde ona dedi: Kuvvetli ol, ve yürekli ol; çünkü RABBİN atalarına vermek üzre onlara and ettiği diyara bu kavmla beraber sen gireceksin; ve onu miras olarak sen onlara böleceksin.
8. Ve senin önünde yürüyen RABDİR;o seninle olacak, seni boşa çıkarmaz, ve seni bırakmaz; korkma ve yılgınlığa düşme.
9. Ve Musa bu şeriati yazdı, ve onu RABBİN ahit sandığını taşıyan Levi oğulları kâhinlere, ve İsrailin bütün ihtiyarlarına verdi.
10. Ve Musa onlara emredip dedi: Her yedi yılın sonunda, ibra yılının belli vaktinde, haymeler bayramında,
11. bütün İsrail Allahın RABBİN önünde, onun seçeceği yerde görünmek için geldiği zaman, bu şeriati bütün İsrailin karşısında, kulakları ile işitsinler diye onlara okuyacaksın.
12. Kavmı, erkekleri ve kadınları ve çocukları, ve şehirlerinde olan senin garibini topla, ta ki, işitsinler, ve öğrensinler, ve Allahınız RABDEN korksunlar, ve bu şeriatin bütün sözlerini yapmak için tutsunlar;
13. ve bilmiş olmıyan oğulları da işitsinler, ve mülk edinmek için Erdenden geçmekte olduğunuz diyarda yaşıyacağınız bütün günler, Allahınız RABDEN korkmağı öğrensinler.
14. Ve RAB Musaya dedi: İşte, öleceğin günlerin yaklaşıyor; Yeşuu çağır, ve kendisine emredeyim diye toplanma çadırında hazır olun. Ve Musa ile Yeşu gidip toplanma çadırında hazır oldular.
15. Ve RAB çadırda, bulut direğinde göründü; ve bulut direği çadırın kapısı üzerinde durdu.
16. Ve RAB Musaya dedi: İşte, sen atalarınla uyuyacaksın; ve bu kavm kalkacak, aralarında bulunmak üzre gitmekte oldukları diyarın yabancı ilâhları ardınca zina edecekler, ve beni bırakacaklar, ve onlarla ettiğim ahdimi bozacaklar.
17. Ve o gün onlara karşı öfkem alevlenecek, ve onları bırakacağım, ve onlardan yüzümü saklıyacağım, ve onlar yenilip bitecekler, ve onlara çok kötülükler ve sıkıntılar erecek; ve o gün diyecekler: Aramızda Allahımız olmadığı için değil midir ki bize bu kötülükler erdiler?
18. Ve başka ilâhlara dönmekle yaptıkları bütün kötülükten dolayı ben o gün mutlaka yüzümü saklıyacağım.
19. Ve şimdi kendiniz için bu ilâhiyi yazın, ve onu İsrail oğullarına öğret; onların ağzına koy, ta ki, bu ilâhi İsrail oğullarına karşı benim için şahit olsun.
20. Çünkü onları atalarına and ettiğim, süt ve bal akan diyara getireceğim, ve yiyip doyacakları ve semirecekleri zaman, başka ilâhlara dönüp onlara kulluk edecekler, ve beni hor görecekler ve ahdimi bozacaklar.
21. Ve vaki olacak ki, onlara çok kötülükler ve sıkıntılar erdiği zaman, bu ilâhi onların önünde şahit olarak cevap verecek; çünkü zürriyetlerinin ağızlarında unutulmıyacak; çünkü and ettiğim diyara onları getirmezden evel bugün kurmakta oldukları kuruntuyu biliyorum.
22. Ve o gün Musa bu ilâhiyi yazdı, ve onu İsrail oğullarına öğretti.
23. Ve Nun oğlu Yeşua emredip dedi: Kuvvetli ol, ve yürekli ol; çünkü İsrail oğullarına and ettiğim diyara onları sen götüreceksin; ve ben seninle beraber olacağım.
24. Ve vaki oldu ki, Musa bu şeriatin sözleri tamam oluncıya kadar onları bir kitaba yazmağı bitirdiği zaman,
25. Musa Allahın ahit sandığını taşıyan Levililere emredip dedi:
26. Bu şeriat kitabını alın, ve onu Allahınız RABBİN ahit sandığının yanına, sana karşı orada şahit olsun diye koyun.
27. Çünkü ben senin isyanını, ve sert enseni bilirim; işte, ben bugün sizinle beraber daha sağken RABBE karşı âsi oldunuz; ölümümden sonra ne kadar ziyade âsi olacaksınız!
28. Sıptlarınızın bütün ihtiyarlarını, ve ileri gelenlerinizi yanıma toplayın, ve kulakları ile işitsinler diye bu sözleri onlara söyliyeyim, ve onlara karşı gökleri ve yeri şahit tutayım.
29. Zira biliyorum ki ölümümden sonra büsbütün bozulacaksınız, ve size emrettiğim yoldan sapacaksınız; ve son günlerde sizi kötülük karşılıyacak; çünkü ellerinizin işi ile RABBİ öfkelendirmek için onun gözünde kötü olanı yapacaksınız.
30. Ve Musa şu ilâhinin sözleri tamam oluncıya kadar onları bütün İsrail cemaatine, kulakları ile işitsinler diye, söyledi.

BAP 30

BÜTÜN bu şeyler, önüne koyduğum bereket ve lânet, senin üzerine geldikleri zaman, ve Allahın RABBİN seni sürdüğü bütün milletler arasında onları hatırlıyacağın,
2. ve Allahın RABBE döneceğin, ve oğullarınla sen, bugün sana emrettiğim her şeye göre onun sözünü bütün yüreğinle, ve bütün canınla dinliyeceğin zaman,
3. vaki olacak ki, Allahın RAB senin sürgününü döndürecek, ve sana acıyacak, ve dönecek, ve Allahın RABBİN aralarına dağıttığı bütün kavmlardan seni toplıyacak.
4. Eğer sürülmüş olanların göklerin ucunda olsa bile, Allahın RAB seni oradan toplıyacak, ve oradan seni alacak;
5. ve Allahın RAB atalarının mülk edindiği diyara seni getirecek, ve onu mülk edineceksin; ve sana iyilik edecek, ve seni atalarından ziyade çoğaltacak.
6. Ve Allahın RABBİ bütün yüreğinle ve bütün canınla sevmek için yaşıyasın diye, Allahın RAB senin yüreğini ve zürriyetinin yüreğini sünnet edecek.
7. Ve Allahın RAB bütün bu lânetleri sana eza etmiş olan düşmanlarının üzerine, ve senden nefret edenlerin üzerine koyacak.
8. Ve sen dönüp RABBİN sözünü dinliyeceksin, ve bugün sana emretmekte olduğum bütün emirlerini yapacaksın.
9. Eğer bu şeriat kitabında yazılmış olan Allahın RABBİN emirlerini ve kanunlarını tutmak için onun sözünü dinlersen; eğer bütün yüreğinle ve bütün canınla Allahın RABBE dönersen;
10. sana iyilik olsun diye, Allahın RAB senin elinin her işinde, bedeninin semeresinde, ve hayvanlarının semeresinde, ve toprağının semeresinde seni bereketli kılacak; çünkü sana iyilik olsun diye RAB senden dolayı sevinecek, nasıl ki, atalarından dolayı sevinmişti.
11. Çünkü bugün sana emretmekte olduğum bu emir senin için güç değildir, ve senden uzak değildir.
12. O göklerde değildir ki, diyesin: Kim bizim için göklere çıkacak ve bizim için onu alıp getirecek, ve bize işittirecek ki, onu yapalım?
13. Ve o denizden öte değildir ki, diyesin: Kim bizim için denizin ötesine geçecek, ve bizim için onu alıp getirecek, ve bize işittirecek ki, onu yapalım?
14. Fakat yapasın diye o kelâm sana çok yakındır, ağzında ve yüreğindedir.
15. Bak, bugün senin önüne hayatla iyiliği, ve ölümle kötülüğü koydum;
16. çünkü bugün sana Allahın RABBİ sevmeği, onun yollarında yürümeği, onun emirlerini ve kanunlarını ve hükümlerini tutmağı emrediyorum, ta ki, yaşıyasın, ve çoğalasın, ve mülk edinmek için gitmekte olduğun diyarda Allahın RAB seni mubarek kılsın.
17. Fakat eğer yüreğin dönerse, ve dinlemezsen, ve kapılıp başka ilâhlara secde kılarsan, ve onlara kulluk edersen;
18. bugün size bildiriyorum ki, mutlaka yok olacaksınız; Erdenden geçip mülk edinmek için girmekte olduğunuz diyarda ömrünüz uzun olmıyacak.
19. Senin önüne hayatla ölümü, bereketle lâneti koyduğuma, gökleri ve yeri size karşı bugün şahit tutuyorum; bunun için hayatı seç,
20. ta ki, Allahın RABBİ sevmek, onun sözünü dinlemek, ve ona bağlanmak için, zürriyetinle sen yaşıyasın; çünkü senin hayatın, ve günlerinin uzunluğu odur; ta ki, RABBİN senin atalarına, İbrahime, İshaka, ve Yakuba, vermek üzre onlara and ettiği diyarda oturasın.

BAP 29

RABBİN İsrail oğulları ile Horebde yapmış olduğu ahitten başka Moab diyarında onlarla yapmağı Musaya emrettiği ahdin sözleri bunlardır.
2. Ve Musa bütün İsraili çağırdı, ve onlara dedi: RABBİN Mısır diyarında, gözlerinizin önünde, Firavuna ve onun bütün kullarına ve bütün diyarına yaptığı bütün şeyleri,
3. gözlerinizin görmüş olduğu büyük imtihanları, alâmetleri, ve o büyük hârikaları gördünüz;
4. fakat bugüne kadar RAB size bilmek için yürek, ve görmek için gözler, ve işitmek için kulaklar vermedi.
5. Ve kırk yıl sizi çölde yürüttüm; üzerinizde esvabınız eskimedi, ve ayağında çarığın eskimedi.
6. Allahınız RAB ben olduğumu bilesiniz diye ekmek yemediniz, ve şarap ve içki içmediniz.
7. Ve bu yere geldiğiniz zaman, Heşbon kıralı Sihon, ve Başan kıralı Og bize karşı cenk için çıktılar, ve onları vurduk;
8. ve onların memleketini aldık, ve onu miras olarak Rubenîlere, ve Gadîlere, ve Manassîlerin yarım sıptına verdik.
9. Bunun için, her şeyde muvaffak olasınız diye, bu ahdin sözlerini tutun, ve onları yapın.
10. Bugün siz, başlarınız, sıptlarınız, ihtiyarlarınız, ve ileri gelenleriniz, İsrail adamlarının hepsi,
11. çocuklarınız, kadınlarınız, ve konaklarınızın içinde olan garipler, odununuzu kesenden, suyunuzu çeken adama kadar hepiniz, Allahınız RABBİN önünde duruyorsunuz;
12. ta ki, Allahın RABBİN ahdine, ve Allahın RABBİN bugün seninle yapmakta olduğu yeminine giresin;
13. ve bugün seni kendisi için kavm olarak durdursun, ve sana söylediği, ve atalarına, İbrahime, İshaka, ve Yakuba yemin ettiği gibi sana Allah olsun.
14. Ve ben bu ahdi ve bu yemini yalnız sizinle değil,
15. fakat bugün Allahımız RABBİN önünde bizimle beraber duranla, ve bugün bizimle beraber burada olmıyanla da yapıyorum
16. (çünkü siz Mısır diyarında nasıl oturduğumuzu, ve geçtiğiniz milletler arasından nasıl geçtiğimizi bilirsiniz;
17. ve onların mekruh şeylerini, ve aralarında olan ağaç ve taş, gümüş ve altın putlarını gördünüz);
18. ta ki, aranızda bugün bu milletlerin ilâhlarına gidip kulluk etmek üzre Allahımız RABDEN yüreği dönen bir adam, yahut bir kadın, yahut bir aşiret, yahut bir sıpt olmasın; ve aranızda öd ve pelin veren kök bulunmasın;
19. ve vaki olmasın ki, bu yeminin sözlerini işittiği zaman: Yüreğimin inadında ne kadar yürürsem bana selâmet olacak, diyerek kuru ile yaşı bir arada yok etmek üzre yüreğinde kendisini tebrik etmesin.
20. RAB ona bağışlamak istemiyecektir, fakat o zaman RABBİN öfkesi ve kıskançlığı o adama karşı tütecek, ve bu kitapta yazılmış olan lânetin hepsi onun üzerine konacak, ve RAB onun adını göklerin altından silecek.
21. Ve RAB bu şeriat kitabında yazılmış olan ahdin bütün lânetlerine göre onu İsrailin bütün sıptlarından belâ için ayıracak.
22. Ve gelecek nesil, sizden sonra kalkacak olan oğullarınız, ve uzak bir diyardan gelecek olan yabancı, bu diyarın belâlarını, ve RABBİN onu hasta ettiği hastalıkları,
23. ve RABBİN öfkesinde ve gazabında altüst ettiği Sodom ve Gomorra, Adma ve Tseboimin yıkılması gibi onun bütün diyarı kükürt ve tuz ve yanık olduğunu, ekilmediğini, mahsul vermiyip onda hiç bir yeşil ot bitmediğini gördükleri zaman, bütün milletler de söyliyip diyecekler:
24. Niçin RAB bu diyara bunu etti? ve bu büyük öfke kızgınlığı nedendir?
25. O zaman diyecekler: Çünkü kendilerini Mısır diyarından çıkardığı zaman atalarının Allahı RABBİN onlarla yaptığı ahdi bıraktılar,
26. ve bilmedikleri, ve kendilerine hisse olarak verilmemiş olan başka ilâhlara gidip kulluk ettiler, ve onlara secde kıldılar;
27. ve bu kitapta yazılmış olan lânetin hepsini bu diyarın üzerine getirmek için RABBİN öfkesi ona karşı alevlendi;
28. ve RAB öfke ile, ve gazapla, ve büyük hiddetle onları memleketlerinden söktü, ve bugün olduğu gibi onları başka bir diyara attı.
29. Gizli şeyler Allahımız RABBİNDİR; fakat bu şeriatın bütün sözlerini yapalım diye açığa çıkarılmış olan şeyler ebediyen bizimdir ve oğullarımızındır.

BAP 28

BUGÜN sana emretmekte olduğum Allahın RABBİN bütün emirlerini tutup yapmak için, onun sözünü iyice dinlersen, Allahın RAB dünyanın bütün milletlerine seni üstün kılacaktır;
2. ve eğer Allahın RABBİN sözünü dinlersen, bütün bu bereketler senin üzerine gelecek, ve sana erişeceklerdir.
3. Şehirde bereketli olacaksın, ve kırda bereketli olacaksın.
4. Bedeninin semeresi, ve toprağının semeresi, ve hayvanlarının semeresi, ve sığırlarının yavruları, ve sürülerinin yavruları bereketli olacak.
5. Sepetin ve hamur teknen bereketli olacak.
6. Girdiğin zaman bereketli olacaksın, ve çıktığın zaman bereketli olacaksın.
7. Sana karşı ayaklanan düşmanlarını, RAB senin önünde kırdıracak; sana karşı bir yoldan çıkacaklar, ve senin önünde yedi yoldan kaçacaklar.
8. Ambarlarında, ve elini attığın her şeyde RAB senin üzerine bereketi emredecektir; ve Allahın RAB sana vermekte olduğu memlekette seni bereketli kılacaktır.
9. Eğer Allahın RABBİN emirlerini tutarsan, ve onun yollarında yürürsen, RAB sana and ettiği gibi kendisi için mukaddes kavm olarak seni durduracaktır.
10. Ve yerin bütün kavmları, RABBİN ismile senin çağırılmakta olduğunu görecekler; ve senden korkacaklar.
11. Ve sana vermek için RABBİN atalarına and ettiği memlekette, RAB bedeninin semeresinde, ve hayvanlarının semeresinde, ve toprağının semeresinde, iyilik için sana bolluk verecek.
12. Senin memleketinin yağmurunu vaktinde vermek, ve elinin her işini mubarek kılmak için, RAB gökleri, kendi iyi hazinesini sana açacak; ve çok milletlere ödünç vereceksin, ve sen ödünç almıyacaksın.
13. Ve eğer bugün sana emretmekte olduğum Allahın RABBİN emirlerini tutmak ve yapmak için onları dinlersen,
14. ve başka ilâhlara kulluk etmek için onların ardınca yürümek üzre bugün sana emretmekte olduğum bütün sözlerden sağa ve sola sapmazsan, RAB seni kuyruk değil baş edecek; ve ancak üstün olacaksın, ve alt olmıyacaksın.
15. Fakat vaki olacak ki, bugün sana emretmekte olduğum Allahın RABBİN bütün emirlerini ve kanunlarını tutup yapmak üzre onun sözünü dinlemezsen, bütün şu lânetler senin üzerine gelecekler, ve sana erişeceklerdir.
16. Şehirde lânetli olacaksın, ve kırda lânetli olacaksın.
17. Senin sepetin ve hamur teknen lânetli olacak.
18. Bedeninin semeresi, ve toprağının semeresi, sığırlarının yavruları, ve sürülerinin yavruları lânetli olacak.
19. Girdiğin zaman lânetli olacaksın, ve çıktığın zaman lânetli olacaksın.
20. Kötü işlerinle beni bıraktığın için, sen helâk oluncıya kadar, ve sen çabucak yok oluncıya kadar, yapmak için el attığın her işte RAB senin üzerine lânet, şaşkınlık, ve tekdir gönderecektir.
21. Mülk edinmek için gitmekte olduğun diyar üzerinden seni bitirinciye kadar, RAB sana vebayı bağlıyacak.
22. RAB veremle, ve ısıtma ile, ve iltihapla, ve yakıcı sıcaklıkla, ve kuraklıkla, ve sam yeli ile, ve küfle seni vuracak; ve sen yok oluncıya kadar bunlar seni kovalıyacaklar.
23. Ve başının üzerinde olan gökler tunç, ve senin altında olan yer demir olacak.
24. RAB senin diyarının yağmurunu toz ve kum edecek; ve sen helâk oluncıya kadar göklerden senin üzerine inecek.
25. RAB seni düşmanlarının önünde kırdıracak; onlara karşı bir yoldan çıkacaksın, ve onların önünde yedi yoldan kaçacaksın; ve dünyanın bütün ülkelerinde serseri olacaksın.
26. Ve göklerin bütün kuşlarına, ve yerin vahşi hayvanlarına leşin yem olacak; ve onları kaçıran olmıyacak.
27. RAB seni şifa bulamıyacağın Mısır çıbanı ile, ve urlarla, ve uyuzla, ve kaşıntı ile vuracak.
28. RAB seni çılgınlıkla, ve körlükle, ve yürek şaşkınlığı ile vuracak;
29. ve kör adam nasıl karanlıkta el yordamı ile yürürse, sen de öğle vakti el yordamı ile yürüyeceksin, ve yollarında muvaffak olmıyacaksın; ve ancak daima sıkıştırılmış ve soyulmuş olacaksın, ve seni kurtaran olmıyacak.
30. Bir kadına nişanlanacaksın, ve onunla başka bir adam yatacak; ev yapacaksın, ve onda oturmıyacaksın; bağ dikeceksin, ve faidesini görmiyeceksin.
31. Gözünün önünde öküzün boğazlanacak, ve ondan yemiyeceksin; eşeğin senin önünden zorla alınacak, ve sana geri getirilmiyecek; davarın düşmanlarına verilecek, ve senin için kurtaran olmıyacak.
32. Oğulların ve kızların başka bir kavmın eline verilecek; ve gözlerin bakacak ve bütün gün onları özliyerek sönecekler; ve elinden bir şey gelmiyecek.
33. Toprağının semeresini ve bütün emeğini bilmediğin bir kavm yiyecek; ve ancak daima sıkıştırılacaksın, ve ezileceksin;
34. gözlerinin gördüğü şeylerden dolayı deli olacaksın.
35. Dizlerinde ve bacaklarında, ayağının tabanından tepene kadar, RAB seni şifa bulamıyacağın kötü çıbanla vuracak.
36. RAB seni, ve kendi üzerine koyacağın kıralını senin ve atalarının bilmediği bir millete sürecek; ve orada ağaç ve taş, başka ilâhlara kulluk edeceksin.
37. Ve RABBİN seni süreceği bütün kavmlar arasında şaşılacak bir şey, mesel ve eğlence olacaksın.
38. Tarlaya çok tohum götüreceksin, ve az devşireceksin; çünkü onu çekirge yiyip bitirecek.
39. Bağlar dikeceksin, ve timar edeceksin, fakat şarap içmiyeceksin, üzüm de devşirmiyeceksin; çünkü onları kurt yiyecek.
40. Bütün sınırlarında zeytin ağaçların olacak, fakat yağ sürünmiyeceksin; çünkü senin zeytin ağacın meyvasını dökecek.
41. Oğulların ve kızların olacak, fakat senin olmıyacaklar; çünkü esirliğe gidecekler.
42. Ağaçlarının hepsini, ve toprağının semeresini çekirge kaplıyacak.
43. Aranızda olan garip sana üstün oldukça üstün olacak, ve sen aşağı indikçe aşağı ineceksin.
44. O sana ödünç verecek, ve sen ona ödünç vermiyeceksin; o baş olacak, ve sen kuyruk olacaksın.
45. Ve bütün bu lânetler senin üzerine gelecekler, ve sen helâk oluncıya kadar seni kovalıyıp sana yetişecekler; çünkü sana emrettiği emirlerini ve kanunlarını tutmak için Allahın RABBİN sözünü dinlemedin;
46. ve bunlar senin üzerinde, ve ebediyen senin zürriyetinin üzerinde bir alâmet ve hârika olacaklar.
47. Mademki her şeyin bolluğundan dolayı Allahın RABBE sevinçle, ve yürek meserretile kulluk etmedin;
48. RABBİN sana karşı göndereceği düşmanlarına, açlıkta, ve susuzlukta, ve çıplaklıkta, ve her türlü yoklukta kulluk edeceksin; ve seni helâk edinciye kadar boynunun üzerine demir boyunduruk vuracaktır.
49. RAB uzaktan, dünyanın ucundan bir milleti, dilini anlamıyacağın bir milleti kartal uçar gibi senin üzerine getirecek;
50. kocamış olanın şahsına itibar etmiyen, ve çocuklara acımıyan, sert yüzlü bir millet,
51. ve o seni helâk edinciye kadar, hayvanlarının semeresini, ve toprağının semeresini yiyecek; ve seni bitirinciye kadar sana buğday, yeni şarap ve yağ, hayvanlarının yavrularını, ve koyunlarının yavrularını bırakmıyacaktır.
52. Ve bütün memleketinde güvenmiş olduğun yüksek ve dayanıklı duvarların düşünciye kadar seni bütün şehirlerinde muhasara edecekler; ve Allahın RABBİN sana verdiği memleketinde, seni bütün şehirlerinde muhasara edecekler.
53. Ve düşmanların seni sıkıştıracağı muhasarada ve sıkıntıda bedeninin semeresini, Allahın RABBİN sana verdiği oğullarının ve kızlarının etini yiyeceksin.
54. Aranızda olan nazik ve çok zarif adamın gözü, kardeşine karşı, ve koynundaki karısına karşı, ve çocuklarının artakalanlarına karşı kötü olacak;
55. ve düşmanın seni bütün şehirlerinde sıkıştıracağı muhasarada ve sıkıntıda hiç bir şey kalmadığı için kendisinin yemekte olduğu çocuklarının etinden onlardan birine vermiyecek.
56. Nazikliğinden ve zarifliğinden dolayı ayağının tabanını yere koymağa alışmamış olan zarif ve nazik kadının gözü koynundaki kocasına karşı, ve oğluna karşı, ve kızına karşı,
57. ve rahminden yeni doğan çocuğa karşı, ve doğuracağı çocuklara karşı kötü olacak; çünkü düşmanın seni şehirlerinde sıkıştıracağı muhasara ve sıkıntıda, her türlü yokluktan dolayı onları gizlice yiyecek.
58. Bu izzetli ve heybetli ALLAHIN YEHOVA isminden korkasın diye, bu kitapta yazılmış olan bu şeriatin bütün sözlerini yapmak üzre tutmazsan;
59. o zaman RAB senin belâlarını, ve zürriyetinin belâlarını şaşılacak bir şey, büyük ve devamlı belâlar, ve kötü ve devamlı hastalıklar edecek.
60. Ve korkmuş olduğun Mısırın bütün hastalıklarını yine senin üzerine getirecek; ve sana yapışacaklar.
61. Ve sen helâk oluncıya kadar, RAB bu şeriat kitabında yazılmamış olan her hastalığı, ve her belâyı da senin üzerine getirecek.
62. Ve sayıca az bırakılacaksınız, halbuki çoklukça göklerin yıldızları gibi idiniz; çünkü Allahın RABBİN sözünü dinlemediniz.
63. Ve vaki olacak ki, size iyilik etmekte ve sizi çoğaltmakta olduğundan dolayı RAB nasıl sevindi ise, sizi helâk edeceği ve sizi yok edeceği için de öylece sevinecektir; ve siz mülk edinmek için girmekte olduğunuz diyarın üzerinden koparılacaksınız.
64. Ve RAB sizi, yerin bir ucundan yerin obir ucuna kadar bütün milletler arasında dağıtacak; ve orada, ağaca ve taşa, senin atalarının bilmediği başka ilâhlara kulluk edeceksin.
65. Ve o milletler arasında rahat bulmıyacaksın, ve ayağının tabanı için dinlenme yeri olmıyacak; ve RAB sana orada titriyen yürek, göz sönüklüğü, ve can dermansızlığı verecek;
66. ve önünde hayatın sallantıda olacak; ve gece gündüz korkacaksın, hayatından emin olmıyacaksın.
67. Yüreğini dolduran korkudan, ve gözlerinin gördüğü şeylerden dolayı, sabahlayın: Keşke akşam olaydı! diyeceksin, ve akşamlayın: Keşke sabah olaydı! diyeceksin.
68. Ve sana: Artık bir daha onu görmiyeceksin, dediğim yoldan, RAB seni gemilerle yine Mısıra getirecek; ve orada kendinizi köle ve cariye olarak düşmanlarınıza satılığa çıkaracaksınız, ve sizi satın alan olmıyacak.

BAP 27

VE Musa ile İsrailin ihtiyarları kavma emredip dediler: Bugün size emretmekte olduğum emrin hepsini tut.
2. Ve vaki olacak ki, Erdenden, Allahın RABBİN sana vermekte olduğu diyara geçeceğiniz gün kendin için büyük taşlar dikeceksin, ve onları kireçle kireçliyeceksin;
3. ve geçtiğiniz zaman onların üzerine bu şeriatin bütün sözlerini yazacaksın; ta ki, atalarının Allahı RABBİN sana vadetmiş olduğu gibi, Allahın RABBİN sana vermekte olduğu diyara, süt ve bal akan diyara giresin.
4. Ve vaki olacak ki, Erdenden geçtiğiniz zaman, bugün size emretmekte olduğum bu taşları Ebal dağında dikeceksiniz, ve onları kireçle kireçliyeceksin.
5. Ve orada Allahın RABBE mezbah, taşlardan bir mezbah yapacaksın; onların üzerinde demir âlet işletmiyeceksin.
6. Allahın RABBİN mezbahını yonulmamış taşlardan yapacaksın; ve üzerinde Allahın RABBE yakılan takdimeler arzedeceksin;
7. ve selâmet takdimeleri kurban edeceksin, ve orada yiyeceksin; ve Allahın RABBİN önünde sevineceksin.
8. Ve taşların üzerine bu şeriatin bütün sözlerini gayet okunaklı yazacaksın.
9. Ve Musa ve kâhinler, Levililer, bütün İsraile söyliyip dediler: Sus, ve dinle, ey İsrail! sen bugün Allahın RABBİN kavmı oldun.
10. Ve Allahın RABBİN sözünü dinliyeceksin, ve bugün sana emretmekte olduğum onun emirlerini ve kanunlarını yapacaksın.
11. Ve Musa o gün kavma emredip dedi:
12. Erdenden geçtiğiniz zaman, kavmı mubarek kılmak için Gerizim dağı üzerinde duracak olanlar şunlardır: Şimeon, ve Levi, ve Yahuda, ve İssakar, ve Yusuf ve Benyamin.
13. Ve lânet etmek için Ebal dağı üzerinde duracak olanlar şunlardır: Ruben, Gad, ve Aşer, ve Zebulun, Dan, ve Naftali.
14. Ve Levililer bütün İsrail adamlarına yüksek sesle cevap verip diyecekler;
15. Bir sanatkârın el işi, RABBE mekruh oyma yahut dökme put yapan, ve onu gizlice diken adam lânetli olsun. Ve bütün kavm cevap verip: Amin, diyecekler.
16. Babasını ve anasını hor gören lânetli olsun. Ve bütün kavm: Amin, diyecek.
17. Komşusunun sınırının yerini değiştiren lânetli olsun. Ve bütün kavm: Amin, diyecek.
18. Körü yoldan saptıran lânetli olsun. Ve bütün kavm: Amin, diyecek.
19. Garibin, öksüzün, ve dul kadının hakkını iğrilten lânetli olsun. Ve bütün kavm: Amin, diyecek.
20. Babasının karısı ile yatan lânetli olsun, çünkü babasının eteğini açmıştır. Ve bütün kavm: Amin, diyecek.
21. Her hangi bir hayvanla yatan lânetli olsun. Ve bütün kavm: Amin, diyecek.
22. Babasının kızı, yahut anasının kızı olan kızkardeşi ile yatan lânetli olsun. Ve bütün kavm: Amin, diyecek.
23. Kaynanası ile yatan lânetli olsun. Ve bütün kavm: Amin, diyecek.
24. Gizlice komşusunu vuran lânetli olsun. Ve bütün kavm: Amin, diyecek.
25. Suçsuz adamı öldürmek için rüşvet alan lânetli olsun. Ve bütün kavm: Amin, diyecek.
26. Bu şeriatin sözlerini yapmak için onları tasdik etmiyen lânetli olsun. Ve bütün kavm: Amin, diyecek.

BAP 26

VE vaki olacak ki, Allahın RABBİN sana miras olarak vermekte olduğu diyara girdiğin, ve onu mülk edinip onda oturduğun zaman,
2. Allahın RABBİN sana vermekte olduğu yerden toplıyacağın bütün toprak mahsulünün turfandasından alacaksın; ve onu bir sepete koyacaksın, ve Allahın RABBİN ismine mesken olmak üzre seçeceği yere gideceksin.
3. Ve o günlerde kâhin olana geleceksin, ve ona diyeceksin: Bugün senin Allahın RABBE bildiriyorum ki, RABBİN bize vermeği atalarımıza and ettiği diyara geldim.
4. Ve kâhin senin elinden sepeti alacak, ve onu Allahın RABBİN mezbahı önünde yere koyacak.
5. Ve Allahın RABBİN önünde cevap verip diyeceksin: Babam göçebe bir Aramî idi, ve sayıca az olarak Mısıra inip orada misafir oldu; ve orada büyük, kuvvetli, ve sayıca çok bir millet oldu.
6. Ve Mısırlılar bizimle kötü davrandılar, ve bizi alçaltıp üzerimize ağır hizmet koydular;
7. ve atalarımızın Allahı RABBE feryat ettik, ve RAB sesimizi işitti, ve düşkünlüğümüzü, ve zahmetimizi, ve sıkıntımızı gördü;
8. ve RAB kuvvetli elle, ve uzanmış kolla, ve büyük dehşetle, ve alâmetlerle ve hârikalarla bizi Mısırdan çıkardı;
9. ve bizi bu yere getirdi, bu diyarı, süt ve bal akan diyarı bize verdi.
10. Ve şimdi, ya RAB, senin bana verdiğin toprağın mahsulünün turfandasını işte, getirdim. Ve sen onu Allahın RABBİN önüne koyacaksın, ve Allahın RABBİN önünde secde kılacaksın;
11. ve sen ve Levili, ve aranızda olan garip, Allahın RABBİN sana ve evinin halkına verdiği bütün iyilikte sevineceksiniz.
12. Üçüncü yılda, ondalığı ayırma yılında, mahsulünün bütün ondalığını ayırmağı bitirdiğin zaman, onu Leviliye, garibe, öksüze, ve dul kadına vereceksin, ve senin kapılarında yiyip doyacaklar.
13. Ve Allahın RABBİN önünde diyeceksin: Bana emrettiğin bütün emirlerine göre, mukaddes şeyleri evimden çıkardım, ve hem de onları Leviliye, ve garibe, öksüze, ve dul kadına verdim; senin emirlerinden çıkmadım, ve unutmadım;
14. yasımda iken ondan yemedim, ve murdarken ondan almadım, ve ölü için ondan vermedim; Allahım RABBİN sözünü dinledim, bana emrettiğin her şeye göre yaptım.
15. Mukaddes meskeninden, göklerden aşağı bak, ve kavmın İsraili, ve atalarımıza and ettiğin gibi bize verdiğin diyarı, süt ve bal akan diyarı mubarek kıl.
16. Bugün Allahın RAB sana bu kanunları ve hükümleri yapmağı emrediyor; ve onları bütün yüreğinle ve bütün canınla tutup yapacaksın.
17. RAB senin Allahın olduğunu, ve onun yollarında yürüyeceğini, ve onun kanunlarını ve emirlerini ve hükümlerini tutacağını, ve onun sözünü dinliyeceğini; bugün tasdik ettin;
18. ve RAB da sana söylediği gibi sen onun has kavmı olduğunu tasdik etti, bunun için onun bütün emirlerini tutacaksın;
19. o zaman söylediği gibi Allahın RABBE mukaddes bir kavm olasın diye yarattığı bütün milletlerden medihte ve şöhrette, ve izzette seni üstün kılacaktır.

BAP 25

EĞER adamlar arasında bir çekişme olup muhakemeye gelirler, ve hâkimler onlara hükmederlerse; o zaman salihi suçsuz, ve kötüyü suçlu çıkaracaklardır.
2. Ve vaki olacak ki, kötü adam dövülmeğe müstahak ise, hâkim onu yatırtacak, ve kendi önünde onun kötülüğüne göre sayı ile onu dövdürecek.
3. Ona kırk değnek vurdurabilir, artırmıyacak; yoksa artırır, ve ona bundan daha çok değnek vurdurursa, o zaman kardeşin senin gözünde alçalır.
4. Harman döven öküzün ağzını bağlamıyacaksın.
5. Eğer kardeşler birlikte otururlarsa, ve onlardan biri ölürse, ve onun oğlu yoksa, ölenin karısı dışarıda yabancı bir adama varmıyacaktır; kocasının kardeşi ona yaklaşacak, ve kendisine karı olmak için onu alacak, ve ona kayın biraderlik vazifesini yapacaktır.
6. Ve vaki olacak ki, kadının doğuracağı ilk oğul, ölen kardeşinin adı ile onun yerini tutacaktır, ve onun adı İsrailden silinmiyecektir.
7. Ve eğer o adam kardeşinin karısını almak istemezse, o zaman kardeşinin karısı kapıya, ihtiyarların yanına çıkacak, ve diyecek: Kayın biraderim İsrailde kardeşinin adını durdurmaktan çekiniyor; bana kayın biraderlik vazifesini yapmak istemiyor.
8. O zaman şehrinin ihtiyarları onu çağırıp kendisine söyliyecekler; ve eğer durup: Onu almak istemem, derse;
9. o zaman ihtiyarların önünde kardeşinin karısı onun yanına gelecek, ve onun ayağından çarığını çıkaracak, ve onun yüzüne tükürecek; ve cevap verip diyecek: Kardeşinin evini bina etmiyen adama böyle yapılır.
10. Ve İsrailde onun adı: Çarığı çıkarılanın evi, çağırılacaktır.
11. Adamlar birbirile kavga ederken birinin karısı yaklaşıp kocasını dövenin elinden onu kurtarmak için elini uzatır, ve onu utanılacak yerlerinden tutarsa;
12. o zaman kadının elini keseceksin, gözün ona acımıyacaktır.
13. Torbanda, büyük ve küçük, iki türlü tartı olmıyacak.
14. Evinde, büyük ve küçük, iki ölçek olmıyacak.
15. Allahın RABBİN sana vermekte olduğu memlekette ömrün uzun olsun diye, tartın tam ve doğru olacak; ölçeğin tam ve doğru olacaktır.
16. Çünkü bütün bu şeyleri yapanlar, bütün haksızlık edenler Allahın RABBE mekruhturlar.
17. Mısırdan çıktığınız zaman Amalekin yolda sana yaptığını,
18. yolda seni nasıl karşıladığını, ve sen yorgun ve bitkinken senin en geride kalanlarını, arkandaki bütün zayıflarını vurduğunu hatırla; ve o Allahtan korkmadı.
19. Ve vaki olacak ki, Allahın RABBİN mülk edinmek için sana miras olarak vermekte olduğu diyarda, Allahın RAB çepçevre bütün düşmanlarından sana rahat verdiği zaman, gökler altından Amalekin hatırasını sileceksin; unutmıyacaksın.

BAP 24

BİR adam bir kadın alıp onunla evlendiği zaman vaki olacak ki, onda utanılacak bir şey bulduğu için, kadın onun gözünde lû̈tuf bulmazsa, onun için boş kâğıdını yazacak, ve onun eline verecek, ve onu evinden gönderecektir.
2. Ve evinden ayrıldıktan sonra kadın gidip başka bir erkeğin karısı olabilir.
3. Ve sonraki adam da ondan nefret ederse, ve onun için boş kâğıdını yazarsa, ve onun eline verip onu evinden gönderirse; yahut onu kendisine karı olarak almış olan sonraki adam ölürse;
4. onu göndermiş olan evelki kocası, kadın murdar edildikten sonra, onu kendisine karı olarak tekrar alamaz; çünkü RABBİN önünde bu mekruh bir şeydir; ve Allahın RABBİN sana miras olarak vermekte olduğu memlekete suç işlettirmiyeceksin.
5. Bir adam yeni bir kadın aldığı zaman cenge çıkmıyacak, ve onun üzerine hiç bir iş yükletilmiyecek; bir yıl evinde serbest olacak, ve aldığı kadını sevindirecektir.
6. Değirmeni yahut üst taşını kimse rehin almıyacaktır; çünkü adamın hayatını rehin alıyor.
7. Eğer İsrail oğullarından, kendi kardeşlerinden bir canı çalan adam bulunursa, ve ona köle gibi davranır, yahut onu satarsa, o zaman o hırsız ölecektir; ve aranızdan kötülüğü kaldıracaksın.
8. Cüzam hastalığında kâhinlerin, Levililerin size öğretecekleri her şeye göre yapmağa, ve onları iyice tutmağa dikkat edin; onlara emrettiğim gibi yapmak için tutacaksınız.
9. Mısırdan çıktığınız zaman, Allahın RABBİN yolda Miryama yaptığı şeyi hatırlayın.
10. Komşuna bir şey ödünç verdiğin zaman onun rehinini almak için evine girmiyeceksin.
11. Dışarıda duracaksın, ve kendisine ödünç verdiğin adam, rehini sana dışarıya çıkaracak.
12. Ve eğer o adam düşkünse, onun rehini ile yatmıyacaksın;
13. güneş battığı zaman rehini mutlaka kendisine geri vereceksin, ve esvabında yatacak, ve sana hayırdua edecek; ve Allahın RABBİN önünde senin için salâh sayılacaktır.
14. Kardeşlerinden olsun, yahut memleketinde şehirlerinin içinde olan kendi gariplerinden olsun, düşkün ve fakir ücretliyi sıkıştırmıyacaksın;
15. onun ücretini gününde güneş batmadan vereceksin (çünkü düşkündür ve yüreği onu özler); yoksa sana karşı RABBE feryat eder, ve senin için suç olur.
16. Oğullar için babalar öldürülmiyecekler, ve babalar için oğullar öldürülmiyeceklerdir; herkes kendi suçu için öldürülecektir.
17. Garip ve öksüz hakkında hüküm değiştirmiyeceksin, ve dul kadının esvabını rehin olarak almıyacaksın;
18. ve Mısırda köle olduğunu, ve Allahın RABBİN seni oradan kurtardığını hatırlıyacaksın; bu şeyi yapmağı bunun için sana emrediyorum.
19. Tarlanda ekinini biçtiğin, ve tarlada bir demet unuttuğun zaman, onu almak için dönmiyeceksin; ellerinin her işinde Allahın RAB seni mubarek kılsın diye garibin, öksüzün, ve dul kadının olacaktır.
20. Ağaçlarını dövüp zeytin topladığın zaman, artakalanı devşirmek için dönmiyeceksin; garibin, öksüzün, ve dul kadının olacaktır.
21. Bağını bozduğun zaman artakalanı devşirmek için dönmiyeceksin; garibin, öksüzün, ve dul kadının olacaktır.
22. Ve Mısır diyarında köle olduğunu hatırlıyacaksın; bu şeyi yapmağı bunun için sana emrediyorum.

BAP 23

HUSYESİ ezilmiş, yahut uzvu kesilmiş olan adam RABBİN cemaatine girmiyecektir.
2. Nameşru çocuk RABBİN cemaatine girmiyecektir; kendinden olanlardan hiç biri, hattâ onuncu nesle kadar, RABBİN cemaatine girmiyecektir.
3. Bir Ammonî, yahut bir Moabî Allahın cemaatine girmiyecek; onlardan hiç biri, hatta onuncu nesle kadar, RABBİN cemaatine asla girmiyecektir;
4. çünkü Mısırdan çıktığınız zaman, sizin önünüze ekmekle ve su ile çıkmadılar, ve çünkü sana karşı Mezopotamyanın Petor şehrinden Beor oğlu Balamı, sana lânet etmek için ücretle tuttular.
5. Fakat Allahın RAB Balamı dinlemek istemedi; fakat Allahın RAB lâneti senin için berekete döndürdü, çünkü Allahın RAB seni sevdi.
6. Bütün ömrünce onların selâmetini ve iyiliğini hiç aramıyacaksın.
7. Edomîden nefret etmiyeceksin; çünkü o senin kardeşindir; Mısırlıdan nefret etmiyeceksin, çünkü onun memleketinde gariptin.
8. Onlara doğan üçüncü nesil çocukları RABBİN cemaatine girecekler.
9. Ordugâhtan düşmanlarına karşı çıktığın zaman kendini her bir kötü şeyden sakınacaksın.
10. Eğer aranızda gece halinden dolayı tahir olmıyan bir adam bulunursa, o zaman ordugâhın dışarısına çıkacak, ordugâhın içine girmiyecektir;
11. fakat vaki olacak ki, akşam olunca suda yıkanacak; ve güneş batınca ordugâhın içine girecektir.
12. Ve ordugâhın dışarısında bir yerin olacak, ve oraya dışarı çıkacaksın;
13. ve silâhlarının arasında bir kazık olacak; ve vaki olacak ki, dışarıda oturduğun zaman, onunla kazacaksın, ve dönüp senden çıkanı örteceksin;
14. çünkü Allahın RAB seni kurtarmak, ve senin önünde düşmanlarını ele vermek için senin ordugâhının ortasında yürüyor; bunun için, sende çirkin bir şey görmesin, ve senden yüz çevirmesin diye ordugâhın mukaddes olacaktır.
15. Efendisinin yanından sana kaçmış olan köleyi efendisine teslim etmiyeceksin;
16. seninle beraber, aranızda, senin şehirlerinin birinde seçeceği, beğendiği yerde oturacak; onu sıkıştırmıyacaksın.
17. İsrail kızlarından ve İsrail oğullarından kendilerini fuhşa vakfetmiş kimse olmıyacaktır.
18. Kadın fuhşunun kazancını, yahut erkek fuhşunun ücretini, her hangi bir adak için Allahın RABBİN mabedine getirmiyeceksin; çünkü bunların ikisi de Allahın RABBE mekruh şeylerdir.
19. Para faizi olsun, zahire faizi olsun, yahut ödünç verilen her şeyin faizi olsun, faizle kardeşine ödünç vermiyeceksin.
20. Yabancıya faizle ödünç verebilirsin; fakat kardeşine faizle ödünç vermiyeceksin, ta ki, mülk olarak almak üzre gitmekte olduğun diyarda elini atacağın her şeyde Allahın RAB seni mubarek kılsın.
21. Allahın RABBE adak adadığın zaman onu ödemekte gecikmiyeceksin; çünkü Allahın RAB mutlaka onu senden arıyacaktır; ve senin için suç olur.
22. Fakat adak adamaktan çekinirsen, senin için suç olmaz.
23. Allahın RABBE ağzınla söylediğin gönüllü takdimeyi nasıl adadınsa, öylece dudaklarından çıkanı tutup yapacaksın.
24. Komşunun bağına girdiğin zaman, canının istediği gibi, doyıncıya kadar üzüm yiyebilirsin, fakat kabına koymıyacaksın.
25. Komşunun ekinine girdiğin zaman elinle başakları koparabilirsin; fakat komşunun ekinine orak salmıyacaksın.

BAP 22

KARDEŞİNİN öküzünü yahut koyununu yoldan sapmış gördüğün zaman, onları görmemezlikten gelmiyeceksin; mutlaka onları kardeşine geri getireceksin.
2. Ve eğer kardeşin sana yakın değilse, yahut onu tanımıyorsan, o zaman onu kendi evine getireceksin, ve kardeşin onu arayıncıya kadar senin yanında kalacak, ve onu kendisine geri vereceksin.
3. Ve onun eşeği için böyle yapacaksın; ve onun esvabı için böyle yapacaksın; ve kardeşinin kaybettiği, ve senin bulduğun onun kaybolmuş her şeyi için böyle yapacaksın; görmemezlikten gelmemelisin.
4. Kardeşinin eşeğini, yahut öküzünü yolda düşmüş gördüğün zaman, onları görmemezlikten gelmiyeceksin; mutlaka kendisile beraber onları kaldıracaksın.
5. Kadının üzerinde erkek esvabı olmıyacak, ve erkek kadın esvabı giymiyecek; çünkü bu şeyleri yapan herkes Allahın RABBİN mekruhudur.
6. Eğer yolda, tesadüfen senin önünde, her hangi bir ağaç üzerinde yahut toprak üzerinde, yavrular yahut yumurtalarla bir kuş yuvası bulunursa, ve ana yavrular yahut yumurtalar üzerinde oturmakta olursa, yavrularla beraber anayı almıyacaksın;
7. sana iyilik olsun ve ömrün uzun olsun diye anayı mutlaka salıvereceksin, fakat kendin için yavruları alabilirsin.
8. Yeni ev yaptığın zaman damın için korkuluk yapacaksın, ta ki, oradan birisi düşerse, evinin üzerine kan getirmiyesin.
9. Bağını iki çeşit tohumla ekmiyeceksin, yoksa onun doluluğu, ektiğin tohum ve bağın mahsulü makdis için alınır.
10. Eşeği öküzle beraber koşup çift sürmiyeceksin.
11. Yünle keten karışık kumaş giymiyeceksin.
12. Örtünmekte olduğun örtünün dört kenarı üzerine saçaklar yapacaksın.
13. Eğer bir adam bir kadın alır, ve ona yaklaşır, ve ondan nefret ederse,
14. ve ona ayıp şeyler isnat edip onun ismini kötülerse, ve: Bu kadını aldım, ve ona yaklaştığım zaman kendisinde kızlık nişanlarını bulmadım, derse;
15. o zaman genç kadının babası ve anası genç kadının kızlık nişanlarını alacaklar ve kapıya, şehrin ihtiyarlarına getirecekler;
16. ve genç kadının babası ihtiyarlara diyecek: Kızımı bu adama karı olarak verdim, ve ondan nefret ediyor;
17. ve işte: Senin kızında kızlık nişanlarını bulmadım, diyerek ona ayıp şeyler isnat etti; ve lâkin kızımın kızlık nişanları bunlardır. Ve esvabı şehrin ihtiyarları önüne serecekler.
18. Ve o şehrin ihtiyarları o adamı alıp kendisini tedip edecekler;
19. ve yüz şekel* gümüş para cezasına onu mahkûm edip genç kadının babasına verecekler, çünkü o adam İsrailin bir kızının ismini kötüledi; ve kadın o adamın karısı olacak; bütün ömrünce onu boşıyamıyacaktır.
20. Fakat bu şey, genç kadında kızlık nişanları bulunmadığı, hakikatsa;
21. o zaman genç kadını babasının evinin kapısına çıkaracaklar, ve şehrinin adamları onu taşla taşlıyacaklar, ve ölecek, çünkü babasının evinde zina etmiş olmakla İsrailde alçaklık etmiştir; ve aranızdan kötülüğü kaldıracaksın.
* Tartılar ve ölçüler cetveline bak.
22. Eğer bir adam, başka bir adamın karısı olan bir kadınla yatmakta olarak bulunursa, o zaman kadınla yatan adam ve kadın, onların ikisi de öleceklerdir; ve kötülüğü İsrailden kaldıracaksın.
23. Eğer kız olan bir genç kadın bir adama nişanlı ise, ve bir adam onu şehirde bulup onunla yatarsa;
24. o zaman onların ikisini de o şehrin kapısına çıkaracaksınız, ve onları, şehirde olduğu halde bağırmadığı için, kadını, ve komşusunun karısını alçalttığı için erkeği taşla taşlıyacaksınız, ve ölecekler; ve kötülüğü aranızdan kaldıracaksın.
25. Fakat adam nişanlı genç kadını kırda bulursa, ve onu yakalıyıp kendisile yatarsa; o zaman yalnız onunla yatmış olan adam ölecektir;
26. fakat genç kadına bir şey yapmıyacaksın; genç kadında ölüme müstahak suç yoktur; çünkü bir adam komşusuna karşı nasıl kalkar, ve onu öldürürse, bu şey de öyledir;
27. çünkü onu kırda buldu, nişanlı genç kadın bağırmış, ve onu kurtaran olmamıştır.
28. Eğer bir adam, kız olan nişanlanmamış genç bir kadın bulursa ve onu tutup onunla yatarsa, ve onlar bulunurlarsa;
29.  o zaman onunla yatmış olan adam genç kadının babasına elli şekel gümüş verecektir, ve kadın onun karısı olacaktır, çünkü onu alçaltmıştır; bütün ömrünce onu boşıyamıyacaktır.
30. Bir adam babasının karısını almıyacak, ve babasının eteğini açmıyacak.

BAP 21

ALLAHIN RABBİN mülk edinmek için sana vermekte olduğu diyarda, kırda düşmüş, ve kimin tarafından vurulduğu bilinmiyen öldürülmüş bir adam bulunursa,
2. o zaman senin ihtiyarların ve hâkimlerin çıkacaklar, ve öldürülmüş adamın etrafında olan şehirlere uzaklığını ölçecekler;
3. ve vaki olacak ki, öldürülmüş adama en yakın olan şehrin ihtiyarları sığırlardan, çalıştırılmamış ve boyunduruk taşımamış genç bir inek alacaklar;
4. ve o şehrin ihtiyarları ineği, sürülmemiş ve ekilmemiş bir yer olan, akan bir vadiye indirecekler, ve orada, vadide ineğin boynunu kıracaklar.
5. Ve Levi oğulları, kâhinler yaklaşacaklar; çünkü Allahın RAB kendisine hizmet etmek için, ve RABBİN ismile mubarek kılmak için onları seçti; ve her davada ve her döğüşte onların sözüne göre olacaktır.
6. Ve o şehrin bütün ihtiyarları, öldürülmüş adama en yakın olanlar, vadide boynu kırılmış olan ineğin üzerinde ellerini yıkıyacaklar;
7. ve cevap verip diyecekler: Ellerimiz bu kanı dökmedi, ve gözlerimiz onu görmedi.
8. Kurtardığın kavmın İsraile bağışla, ya RAB, ve kavmın İsrail arasında suçsuz kan bırakma. Ve kan onlara bağışlanacaktır.
9. Ve RABBİN gözünde doğru olanı yaptığın zaman suçsuz kanı aranızdan kaldıracaksın.
10. Düşmanlarına karşı cenge çıkacağın, ve Allahın RAB onları senin eline vereceği, ve onları esir olarak götüreceğin zaman,
11. esirler arasında bakılışı güzel bir kadın görüp onu arzu eder, ve karı olarak kendine almak istersen;
12. o zaman onu evinin içine getireceksin; ve o başını tıraş edecek, ve tırnaklarını kesecektir;
13. esirliğin esvabını üzerinden atacak, ve senin evinde oturacak ve babasına anasına tam bir ay ağlıyacak; ve ondan sonra kendisine yaklaşacaksın, ve onun kocası olacaksın, ve o senin karın olacak.
14. Ve vaki olacak ki, eğer kendisinden hoşlanmazsan, o zaman canı nasıl isterse onu salıvereceksin; fakat onu para ile asla satmıyacaksın, ona kul gibi davranmıyacaksın, çünkü onu alçalttın.
15. Eğer bir adamın, biri sevilen ve öteki nefret olunan iki karısı olursa, ve sevilen ve nefret olunan kadınlar kendisine oğullar doğurmuş olurlarsa; ve ilk doğan oğul nefret olunan kadından ise;
16. o zaman vaki olacak ki, kendisinde olan malı miras olarak oğullarına böldüğü günde, nefret olunan kadından olan oğlu üzerine, sevilen kadından olan oğluna ilk oğulluk hakkını veremez;
17. fakat kendisinde olan bütün malın iki payını nefret olunan kadından olan oğluna vermekle ilk doğan olarak onu tanıyacaktır; çünkü o kuvvetinin başlangıcıdır; ilk doğanın hakkı onundur.
18. Eğer bir adamın, inatçı ve âsi, babasının sözünü ve anasının sözünü dinlemiyen, ve kendisini tedip ettikleri halde onları dinlemiyen bir oğlu olursa;
19. o zaman babası ve anası onu tutacaklar, ve onu şehrinin ihtiyarlarına, ve yerinin kapısına çıkaracaklar;
20. ve şehrinin ihtiyarlarına diyecekler: Bu bizim oğlumuz inatçı ve âsidir, sözümüzü dinlemez; obur ve ayyaştır.
21. Ve şehrinin bütün adamları onu taşla taşlıyacaklar, ve ölecek; ve aranızdan kötülüğü kaldıracaksın; ve bütün İsrail işitip korkacaklar.
22. Ve bir adam ölüme müstahak bir suç işlemiş olup öldürülürse, ve onu bir ağaç üzerine asarsan;
23. cesedi bütün gece ağaç üzerinde kalmıyacaktır, fakat o günde onu mutlaka gömeceksin; çünkü asılmış olan adam Allah tarafından lânetlidir; ve Allahın RABBİN miras olarak sana vermekte olduğu diyarını murdar etmiyeceksin.

BAP 20

SENİN düşmanlarına karşı cenge çıktığın, ve atlar ve cenk arabaları, ve senden çok bir kavm gördüğün zaman onlardan korkmıyacaksın; çünkü seni Mısır diyarından çıkaran Allahın RAB seninle beraberdir.
2. Ve vaki olacak ki, cenge gireceğiniz zaman, kâhin yaklaşacak ve kavma söyliyecek,
3. ve onlara diyecek: Dinle, ey İsrail, düşmanlarınıza karşı bugün cenge giriyorsunuz; yüreğiniz gevşemesin; korkmayın, ve titremeyin, ve onlardan yılmayın;
4. çünkü sizi kurtarmak üzre, sizin için düşmanlarınızla cenketmek için, sizinle beraber giden Allahınız RABDİR.
5. Ve zabitler kavma söyliyip diyecekler: Yeni ev yapan ve onu tahsis etmiyen kim vardır? gitsin ve evine dönsün; belki cenkte ölür ve başka bir adam onu tahsis eder.
6. Ve bağ diken ve onun ilk meyvasını toplamıyan kim vardır? gitsin ve evine dönsün; belki cenkte ölür, ve onun ilk meyvasını başka adam toplar.
7. Ve bir kadına nişanlanan ve onu almıyan kim vardır? gitsin ve evine dönsün; belki cenkte ölür, ve başka bir adam onu alır.
8. Ve zabitler sözlerine devam edip kavma diyecekler: Korkan ve yüreği gevşek olan kim vardır? gitsin ve evine dönsün, ve kardeşlerinin yüreği, kendi yüreği gibi, erimesin.
9. Ve vaki olacak ki, zabitler kavma söylemeği bitirdikleri zaman, kavmın başında ordu reislerini tayin edecekler.
10. Bir şehre karşı cenketmek için ona yaklaştığın zaman, onu barışıklığa çağıracaksın.
11. Ve vaki olacak ki, eğer sana sulh cevabı verirse, ve kapılarını sana açarsa, o vakit vaki olacak ki, içinde bulunan bütün kavm sana angaryacı olacaklar, ve sana kulluk edecekler.
12. Ve eğer seninle musalaha etmiyip cenketmek isterse, o zaman onu muhasara edeceksin;
13. ve Allahın RAB onu senin eline verdiği zaman, onun her erkeğini kılıçtan geçireceksin;
14. ancak kadınları, ve çocukları, ve hayvanları, ve şehirde olan her şeyi, bütün malını kendin için çapul edeceksin; ve Allahın RABBİN sana verdiği düşmanlarının malını yiyeceksin.
15. Bu milletlerin şehirlerinden olmıyıp senden çok uzakta bulunan bütün şehirlere böyle yapacaksın.
16. Ancak Allahın RABBİN miras olarak sana vermekte olduğu bu kavmların şehirlerinden nefes alan kimseyi sağ bırakmıyacaksın;
17. fakat onları, Hittîleri, ve Amorîleri, ve Kenânlıları, ve Perizzîleri, ve Hivîleri, ve Yebusîleri, Allahın RABBİN sana emrettiği gibi tamamen yok edeceksin;
18. ta ki, kendi ilâhlarına yaptıkları bütün mekruh şeylerine göre yapmağı size öğretmesinler; yoksa Allahınız RABBE karşı suç edersiniz.
19. Bir şehirle cenk ederek onu almak için, çok günler onu muhasara edeceğin zaman, ağaçlarına balta vurarak onları harap etmiyeceksin; çünkü onlardan yiyebilirsin, ve onları kesmiyeceksin; çünkü kırın ağacı insan mıdır ki, senin tarafından muhasara olunsun?
20. Ancak kendilerinden yenilmiyen ağaçlar olduklarını bildiğin ağaçları harap edip keseceksin; ve seninle cenk eden şehir düşünciye kadar ona karşı meteris yapacaksın.

BAP 19

ALLAHIN RABBİN memleketlerini sana vermekte olduğu milletleri, Allahın RAB attığı zaman, ve onların mülkünü aldığın, ve onların şehirlerinde ve evlerinde oturduğun zaman;
2. Allahın RABBİN mülk edinmek için sana vermekte olduğu memleketinin ortasında kendin için üç şehir ayıracaksın.
3. Kendin için yolu hazırlıyacaksın, ve Allahın RABBİN sana miras olarak verdiği memleketin sınırını üçe böleceksin, ta ki, her adam öldüren oraya kaçsın.
4. Ve sağ kalmak için oraya kaçacak adam öldüren hakkında yapılacak olan şudur: komşusundan geçmişte nefreti olmayıp onu bilmiyerek vuran adam;
5. meselâ, komşusu ile odun kesmek için ormana gider, ve eli ağacı kesmek için balta ile vurur, ve demir saptan çıkıp komşusuna değer, ve ölürse; o, bu şehirlerden birine kaçacak ve sağ kalacaktır;
6. yoksa kan öcünü alan, yüreği kızgınken, adam öldürenin ardını kovalar, ve yol uzun olduğu için ona yetişir, ve öldürdüğü adamdan geçmişte nefreti olmadığından dolayı ölüme müstahak değilken onu vurur.
7. Bunun için sana: Kendin için üç şehir ayıracaksın, diye emrediyorum.
8. Ve Allahın RABBİ sevmek, ve daima onun yollarında yürümek üzre bugün sana emretmekte olduğum bütün bu emri yapmak için tutarsan,
9. eğer Allahın RAB atalarına and ettiği gibi senin sınırını genişletirse, ve atalarına vermeği vadettiği bütün diyarı sana verirse, o zaman kendin için bu üç şehir üzerine üç daha katacaksın;
10. ta ki, Allahın RABBİN miras olarak sana vermekte olduğu memleketinin içinde suçsuz kan dökülmesin, ve senin üzerine kan olmasın.
11. Fakat bir adam komşusundan nefret eder ve pusuda onu beklerse, ve onun üzerine kalkıp onu vurursa, ve o ölürse, ve bu şehirlerden birine kaçarsa;
12. o zaman kendi şehrinin ihtiyarları gönderip onu oradan alacaklar, ve ölsün diye kendisini kan öcünü alanın eline vereceklerdir.
13. Gözün ona acımıyacaktır, fakat sana iyilik olsun diye suçsuz kanı İsrailden kaldıracaksın.
14. Allahın RABBİN mülk edinmek için sana vermekte olduğu diyarda alacağın mirasında, eski zaman adamlarının koymuş oldukları komşunun sınırının yerini değiştirmiyeceksin.
15. Bir adama karşı, işlediği her türlü suçta, her türlü fesat, yahut suç için bir şahit kalkmıyacak; iki şahidin sözü ile, veya üç şahidin sözü ile bir şey sabit olacaktır.
16. Eğer bir adama karşı kötülük hakkında şehadet etmek üzre, ona karşı yalancı bir şahit kalkarsa,
17. o zaman aralarında dava olan iki adam, RABBİN önünde, o günlerde olan kâhinler ve hâkimlerin önünde duracaklar;
18. ve hâkimler iyice araştıracaklar; ve işte, eğer şahit yalancı şahitse, ve kardeşine karşı yalan yere şehadet etmişse;
19. o zaman kardeşine yapmağı düşündüğü ne ise kendisine yapacaksınız; ve aranızdan kötülüğü kaldıracaksın.
20. Ve artakalanlar işitip korkacaklar, ve artık bir daha aranızda bunun gibi kötü bir şey yapmıyacaklardır.
21. Ve gözün acımıyacak; can yerine can, göz yerine göz, diş yerine diş, el yerine el, ayak yerine ayak.

BAP 18

KÂHİNLERİN, Levililerin, bütün Levi sıptının İsraille payı ve mirası olmıyacaktır; ateşle yapılan RABBİN takdimelerini ve onun mirasını yiyeceklerdir.
2. Ve kardeşleri arasında onların mirası olmıyacaktır; RABBİN onlara söylediği gibi, kendisi onların mirasıdır.
3. Ve kavmdan gerek sığır gerek koyun kurban edenlerden, kâhinlerin hakkı şu olacaktır: kâhine kol ve iki çene ve işkembe verilecektir.
4. Kendi buğdayının, yeni şarabının, ve zeytin yağının turfandasını, ve koyunlarının yapağısının ilkini ona vereceksin.
5. Çünkü kendisi ve oğulları daima RABBİN ismile hizmet etmek üzre dursunlar diye Allahın RAB bütün sıptlarından onu seçti.
6. Ve eğer bir Levili misafir bulunduğu senin şehirlerinin birinden bütün İsrailden, RABBİN seçeceği yere bütün canının arzusu ile gelirse;
7. o zaman orada RABBİN önünde duran bütün kardeşleri, Levililer gibi Allahı RABBİN ismile hizmet edecektir.
8. Baba mirasının satışından gelenden başka, müsavî pay yiyecekler.
9. Allahın RABBİN sana vermekte olduğu diyara geldiğin zaman, o milletlerin mekruh şeylerine göre yapmayı öğrenmiyeceksin.
10. Aranızda oğlunu ve kızını ateşten geçiren, yahut falcı, yahut müneccim, yahut sihirbaz, yahut afsuncu,
11. yahut büyücü, yahut cinci, yahut bakıcı, yahut ölülere danışan bulunmıyacak.
12. Çünkü bu şeyleri yapan adam RABBE mekruhtur; ve Allahın RAB bu mekruh şeylerden dolayı onları senin önünden kovuyor.
13. Allahın RAB ile kâmil olacaksın.
14. Çünkü mülkünü alacağın bu milletler müneccimleri ve falcıları dinlerler; fakat Allahın RAB seni böyle yapmağa bırakmamıştır.
15. Allahın RAB senin için aranızdan, kardeşlerinden benim gibi bir peygamber çıkaracak; onu dinliyeceksin;
16. nasıl ki, Horebde toplantı gününde: Bir daha Allahım RABBİN sesini işitmiyeyim, ve artık bu büyük ateşi görmiyeyim, ve ölmiyeyim, diye Allahın RABDEN istedin.
17. Ve RAB bana dedi: Söylediklerini iyi dediler.
18. Onlar için kardeşleri arasından senin gibi bir peygamber çıkaracağım; ve sözlerimi onun ağzına koyacağım, ve ona emredeceğim her şeyi onlara söyliyecek.
19. Ve vaki olacak ki, benim ismimle söyliyeceği sözlerimi dinlemiyecek olan adamdan ben arıyacağım.
20. Ancak bir peygamber kendisine söylemeği emretmediğim bir sözü küstahça benim ismimle söyler, yahut başka ilâhların ismile söylerse, o peygamber ölecektir.
21. Ve: RABBİN söylemediği sözü nasıl bilelim? diye yüreğinden dersen;
22. peygamber RABBİN ismile söylediği zaman, o şey olmaz, ve çıkmazsa, RABBİN söylemediği şey odur; peygamber küstahlıkla söylemiştir, ondan yılmıyacaksın.