ERDENİN
öte taraflarında çölde, Paran ile Tofel, ve Laban, ve Hatserot, ve Di-zahab
arasında, Sufun karşısında Arabada* Musanın bütün İsraile söylediği sözler
şunlardır.
2.
Horebden Seir dağı yolu ile Kadeş-barneaya kadar on bir gündür.
3.
Ve Heşbonda oturan Amorîler kıralı Sihonu, ve Aştarotta Edreide oturan Başan
kıralı Ogu vurduktan sonra,
4.
vaki oldu ki, kırkıncı yılda, on birinci ayda, ayın birinde Musa İsrail oğullarına onlar için RABBİN kendisine
emrettiği bütün şeylere göre söyledi.
5.
Erdenin ötesinde Moab diyarında, Musa bu şeriati anlatmağa başlıyıp dedi:
6.
Allahımız RAB Horebde bize söyliyip dedi: Bu dağda oturmanız yeter;
7.
dönün ve göç edin, ve Amorîlerin dağlığına, ve ona yakın olan Arabada,
dağlıkta, ve Şefelada* ve Cenubta,* ve deniz kenarında bütün yerlere, büyük
ırmağa, Fırat ırmağına kadar Kenânlılar diyarına, ve Libnana girin.
8.
İşte, diyarı önünüze koydum; girin, ve RABBİN atalarınıza İbrahime, İshaka, ve
Yakuba kendilerine ve kendilerinden sonra onların zürriyetine vermek için and
ettiği diyarı kendinize mülk edinin.
*
Lût denizi cenubunda ve şimalinde bulunan derin vadi.
*
Sahil ovasının şarkında bulunan dağlık yer.
*
İbranice Negeb. Yahudanın cenup
kısmı.
9.
Ve size o vakit söyliyip dedim: Tek başıma sizin yükünüzü kaldıramam;
10.
Allahınız RAB sizi çoğalttı, ve işte, bugün siz çoklukça göklerin yıldızları
gibisiniz.
11.
Atalarınızın Allahı RAB, size söylediği gibi, sizi olduğunuzdan bin kat ziyade
etsin, ve sizi mubarek kılsın.
12.
Ben zahmetinize, ve yükünüze, ve kavganıza tek başıma nasıl dayanayım?
13.
Kendinize, sıptlarınıza göre, hikmetli ve anlayışlı, ve tanınmış adamlar alın,
ve onları üzerinize baş olarak koyacağım.
14.
Ve bana cevap verip dediniz: Dediğin şeyi yapmak iyidir.
15.
Ve sıptlarınızın başlarını, hikmetli ve tanınmış adamları aldım, ve onları
üzerinize başlar, binbaşılar, ve yüzbaşılar, ve ellibaşılar, ve onbaşılar, ve
sıptlarınıza göre memurlar ettim.
16.
Ve o vakit hâkimlerinize emredip dedim: Kardeşleriniz arasındaki davaları
dinleyin, ve bir adamla kardeşi, ve yanında olan misafir arasında hak ile
hükmedin.
17.
Hükümde şahıslara itibar etmiyeceksiniz; küçüğü de büyüğü gibi dinliyeceksiniz;
insan yüzünden yılmıyacaksınız; çünkü hüküm Allahındır; ve sizin için güç olan
işi bana getireceksiniz, ve ben onu dinliyeceğim.
18.
Ve yapacağınız şeylerin hepsini o vakit size emrettim.
19.
Ve Horebden göç ettik, ve Allahımız RABBİN bize emrettiği gibi, Amorîler
dağlığı yolundan, gördüğünüz o büyük ve korkunç çölün hepsini yürüdük; ve
Kadeş-barneaya geldik.
20.
Ve size dedim: Allahımız RABBİN bize verdiği Amorîlerin dağlığına geldiniz.
21.
İşte, Allahın RAB diyarı senin önüne koydu; çık, atalarının Allahı RABBİN sana
söylediği gibi kendine mülk edin; korkma, ve yılma.
22.
Ve siz, hepiniz yanıma gelip dediniz: Önümüzden adamlar gönderelim, ve bizim
için diyarı çaşıtlasınlar, ve çıkacağımız yol hakkında, ve varacağımız şehirler
hakkında bize haber getirsinler.
23.
Ve bu söz bana iyi göründü; ve her sıpt için bir adam olarak sizden on iki adam
aldım;
24.
ve dönüp dağlığa çıktılar, ve Eşkol vadisine geldiler, ve onu çaşıtladılar.
25.
Ve diyarın meyvasından ellerine alıp bize indirdiler, ve bize haber getirip
dediler: Allahımız RABBİN bize vermekte olduğu diyar iyidir.
26.
Ve çıkmak istemediniz, ve Allahınız RABBİN emrine isyan ettiniz;
27.
ve çadırlarınızda söylenip dediniz: RAB bizden nefret ettiği için, bizi helâk
etsinler diye Amorîlerin eline vermek üzre bizi Mısır diyarından çıkardı.
28.
Biz nereye çıkıyoruz? kardeşlerimiz: Kavm bizden daha büyük ve daha uzun
boyludur, şehirler büyüktür ve göke kadar duvarlıdırlar; ve hem Anak oğullarını
da orada gördük, diyerek yüreğimizi erittiler.
29.
Ve size dedim: Yılmayın, ve onlardan korkmayın.
30.
Önünüzden giden Allahınız RAB Mısırda ve çölde gözünüz önünde yapmış olduğu
bütün şeylere göre, sizin için kendisi cenk edecektir;
31.
o çöldeki bu yere gelinciye kadar bütün yürüdüğünüz yolda, Allahın RAB, bir
adam oğlunu taşıdığı gibi, seni taşıdığını gördün.
32.
Fakat, çadırlarınızı kurmak üzre size yer aramak, yürüyeceğiniz yolu size
göstermek için geceleyin ateşte, ve gündüz bulutta,
33.
önünüzden yolda giden Allahınız RABBE bu işte inanmadınız.
34.
Ve RAB sözlerinizin sesini işitip öfkelendi, ve and edip dedi:
35.
Gerçek, atalarınıza vermeği and ettiğim iyi memleketi, bu kötü neslin bu
adamlarından, Yefunne oğlu Kalebden başka, hiç biri görmiyecektir;
36.
ancak o görecektir; ve ayak bastığı diyarı ona ve oğullarına vereceğim, çünkü
tamamen RABBİN ardınca yürüdü.
37.
Sizin yüzünüzden RAB bana da öfkelenip dedi: Sen de oraya girmiyeceksin;
38.
senin önünde duran Nun oğlu Yeşu oraya girecek; ona kuvvet ver; çünkü diyarı
İsraile miras olarak o bölecektir.
39.
Ve ganimet olacak dediğiniz çocuklarınız, ve bugün iyiyi ve kötüyü bilmiyen
oğullarınız, oraya girecekler, ve onu onlara vereceğim, ve onu onlar mülk
edinecekler.
40.
Fakat siz dönün, ve Kızıl Deniz yolundan çöle göç edin.
41.
Ve cevap verip bana dediniz: RABBE karşı suç ettik; Allahımız RABBİN bize
emrettiği her şeye göre biz çıkacağız, ve cenk edeceğiz. Ve her biriniz cenk
silâhlarınızı kuşandınız, ve dağlığa çıkmakta hafiflik ettiniz.
42.
Ve RAB bana dedi: Onlara de: Çıkmayın, ve cenketmeyin; çünkü ben aranızda
değilim; düşmanlarınızın önünde vurulmıyasınız.
43.
Ve size söyledim, siz de dinlemediniz; ve RABBİN emrine isyan edip küstahlık
ettiniz, ve dağlığa çıktınız.
44.
Ve dağlıkta oturan Amorîler karşınıza çıktılar, ve arıların yaptığı gibi sizi
kovaladılar, ve Seirde Hormaya kadar sizi vurdular.
45.
Ve döndünüz, ve RABBİN önünde ağladınız; ve RAB sesinizi dinlemedi, ve size
kulak vermedi.
46.
Ve Kadeşte oturduğunuz günlerce orada çok günler oturdunuz.